içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

BABEK'İN TÜRKÜSÜ

[Gardaşı Elekber'den Gardaşım Tuğrul'a]

 

I.

horasan'dan sesledim içimin tenhalıklarına onu

kalbime çarpıp dilime döküldü babek'in türküsü

kalbimin yarısı sensin dilimin yarası bundan

dallarına su yürümüştür hayatın bir bildiği var elbet

ışığın öğretilerinden okudum

neden korkularına sığındığını insanın

deyişlerde dinledim hikmetine varıp kudret'in

gül namlusuna sürüldüm hayatın

seninle yürüyenlere imrendim ve irkildim

öfkemi bal eyleyen sunbat'ın ihanetiyle

 

II.

ışığın insanlarından mazdek'i düşündüm

ondan el alıp bize getirdiklerini

gök gürlemesi ışık patlaması yıldırım çarpması

an be an karanlık odalardan geçtim gecenin

yeni dünyalar gördüm sabaha en yakın

zulmün soy aynasında bitmeyen katliamları...

horasan'dan sesledim içimin sahillerine

dalgalara çarpıp kalbime döküldü sesim

kalbimin yarası sensin yarısı babek'in kapısı

 

III.

asi nehirleri ters akıntılarıydık tarihin

ne yıkandığımız sular o zamanlardan

ne o zamanların ırmaklarındayız bugün

bilgi küresel cehalet diz boyu emek sahipsiz

sivas işi bir alevin sınavındaydık o gün

o gün madımak samahı'nda ellerinde urbalalar

yana yakıla pir darındaydık

horasan'dan çağırdım içimin tenhalıklarına onu

kalbime çarpıp dilimde türkülendiğin o gün

kalbimin yarası sensin kalbimde sunbat’ın ihanet lekesi

 

IV.

düştük deryasına "hakk" daim yol belli

iz derin mürşid kâmil

dağlardan ovalara ipince yalıyarlardan geçip

süzülüp baykuş misali o uzun geceden

suların kabaran öfkesi kızıl isyanına biz de...

başucumuzdaydı ölüm birlikte sabahlardık

birlikte yürüdük bin yüz seksen üç yıl sonra

madımak'ta o son anı...

 

V.

sustu babek o şehir mezarlık çınlamasıdır lâl

elleri ve ayakları kesilirken sustu insanlar

durmadı zulmün soy aynası mutasım

bir sığır postu içinde başsız gövdesinin

hakk’a yürürken gördük babek'i

halk unutmadı çoban çocuk genç gurbetçi isyancı göçebeyi

başsız gövdesinin asıldığı o yere "babek'in kapısı" dediler

ve bin yüz elli beş yıl sonra otuz üç canın

külümsediği turnalar samahı dönülen o yerde şimdi

iki çiban başı gibi durur iki katilin adı

 

11.04.2020 Ctesi; 08.44/13.07.2020 Ptesi; 09.17

Bu yazı 119 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum